Temmuz 02, 2009

KURUTULMUŞ GÜLLER...


Kuruttugum her gulun, ne zaman kimden geldigini, o esnada bana neler hissettirdigini, ozenle defter kitabin arasina yerlestirisimi, ya da kurusun diye odanin en guzel yerine yerlestirisimi, o esnada bana soylenen sozleri, hatta uzerimde hangi kiyafetim oldugunu, cicegi verenin kiyafetlerini, hatta ortamdaki parfum kokusunu bile animsiyorum...

1 yil kahvenin 40 yil hatiri varsa, kurutulmus bir cicegin bir omur hatiri var.

Cicek vermek bana gore, sen benim icin tam da bu renksin kalbimde, bu kadar masum, bu kadar guzel, bu kadar cezbedicisin demek. Cicek almak demek de, o ani olumsuzlestirecek 1-2 yaprak bile olsa, saklamak, sonradan anmak, anarken, dalmak, dalarken, gulumsemek ya da huzunlenmek demek.


Siz de kurutur musunuz size getirilen, gonderilen cicekleri. En azindan bir kac yaprak saklar misiniz, en sevdiginiz kitaplarin icinde? Ve o cicek, her karsiniza ciktiginda, o ani, su an gibi yasar misiniz?

Benim icin, anilarin konsantre hali, kurutulmus cicektir. O kurutulmus cicek, ebediyete hediyedir. Temsil ettigi anilari ile beraber, bugun gibi...

1 yorum:

Çocukla Kampa Gidilir (mi?) dedi ki...

Bir demet gül kurum var şuan baş aşağı duruyorlar saplarındaki kurdeleleriyle.
Ve de az sonra bugün aldığım orkidemin fotoğrafını yüklemek üzereyken bu postla karşılaşmak ne hoş oldu.
Yaşasın çiçek sevenler!
Yaşasın çiçekçiler:)

Yorum Gönder

 

Best Wishes... | Creative Commons Attribution- Noncommercial License | Dandy Dandilion Designed by Simply Fabulous Blogger Templates